TAMER TATAR TARAFINDAN FETÖ ZANLISI SAVCI BİLGİLİ’YE ELDEN TESLİM EDİLEN CD/DVD (CD5) VE İÇİNDE BULUNUP DOSYAYA KOYULAN BELGELERDEKİ SAHTELİK/KUMPAS EMARELERİNDEN ÖRNEKLER

1. Tamer Tatar’ın elden teslim ettiği CD/DVD’nin 2007 ve 2011 tarihlerinde TEK SEFERDE YAZILDIĞININ tespit edildiği dosya da yer almaktadır. Bu yazma işlemi; inceleme tutanağında “Dosyanın son oluşturulma/Değiştirilme zamanı” şeklinde tanımlıdır. Yani dosya bu tarihlerde oluşturulmuş ya da değiştirilmiştir. Bu tarihlerden önce ne olduğu bilinmemektedir. Kls.36 s.81;

Bu dijital materyalin CMK ya göre delil niteliği taşımadığının (diğer bölümde açıklanmıştır) teknik raporlarla açık olmasının dışında; İçinde, Gnkur Karargâhı J Başkanlıkları, Daire Başkanlıkları ve üniteleri gibi birbirlerinden bağımsız birçok birime ait olduğu görülen sözde belgelerin, tek bir birimin dosyasında/ tek bir bilgisayarda bulunması imkânının olmadığı, belgelerin işlem ve dağıtım adreslerinden zaten anlaşılmaktadır. Bu sözde belgelerin TEK SEFERDE CD/DVD ye kaydedilmiş olması, sadece bu nedenle dahi kumpasın açık delilidir.  Farklı birim ve bilgisayarlarda (Personel /GNPP/Hrk Bşk.- İGHD Bşk. BÇG vs.) zaman-mekan açısından son derece dağınık, bir çoğunun 1999-2004 yılları arasında imha edilmiş, bir kısmının imha tutanakları bile imha edilmiş, hatta 2004 yılında Gnkur 2. kademe arşivinde dahi bulunmadığı bildirilmiş olan belgelerin taranarak ya da dijital ortamda tek seferde CD/DVD ye yazılabilmesi için 2007 ve 2011 yıllarına kadar, bir organizasyonla (!) bulundukları farklı bilgisayarlardan /dosyalardan toplanarak/ üretilerek Gnkur Başkanlığının dışında bir master bilgisayara yüklenmesi ve buradan tek seferde CD/DVD lere aktarılması gereklidir. Bu toplama/aktarma işlemlerinin en azından belgelerin delil niteliğini kaybettirdiği açıktır. Ancak esas sonuç, TEK SEFERDE YAZDIRMA İŞLEMİNİN bu organizasyona her türlü manipülasyon/ belge üretme imkanı verdiğidir. Mahkeme, bu sözde belgelerin gerçekliğinden sırf bu nedenle dahi hiçbir zaman kesin olarak emin olamaz.  Ancak, emin olunan bir şey vardır, bu işlemin, bir şebekenin planlı faaliyeti olduğudur. Bu nedenle CD/DVD nin kumpasın bir parçası olduğu açıktır.

2. CD 5 / DVD içinde 1994-1995-1996 ve 1999 yıllarında kullanımda olmayan, yani henüz piyasa sürülmemiş olan Microsoft Word 8.0 ve 9.0 sürümleri  ile dosyalar oluşturulduğu  bilirkişi raporuyla  TESPİT EDİLMİŞTİR.

3. CD 5 / DVD içinde ‘A’, ‘XX’ VE ‘X’ GİBİ BİLİNMEYEN KULLANICI VE BİLGİSAYAR ADLARI İLE KAYIT EDİLEN 29 dokümanın şüpheli üst veri bilgisine sahip olduğu bilirkişi raporu ile tespit edilmiştir.  Bu dokümanlar içinde sahteliğini diğer başlıklarda açıkça kanıtladığımız 6 Mayıs 1997 tarihli sözde Batı Eylem Planı da bulunmaktadır.

4. 21 EKİM 2000 TARİHİNDE “ANDIÇ” ADLI DOSYANIN BASINDA YAYINLANDIĞI, CD’NİN (BİLGİSAYARIN AYARLI OLDUĞU) KAYIT TARİHİ OLAN 25 MAYIS 2007 TARİHİNDEN HEMEN ÖNCE, 14,15,16 VE 24 MAYIS 2007 ( İle ayarlanan) TARİHLERİNDE ÇOK SAYIDA BELGENİN SAYFA SAYFA TARANARAK DİJİTAL ORTAMA AKTARILDIĞI VE 1996-2002 YILLARI ARASINDA KAYIT EDİLEN DİĞER DOKÜMANLARLA BİRLİKTE CD’YE KAYIT EDİLDİĞİ, bilirkişi raporu ile tespit edilmiştir.

5. FETÖ Kumpasçıları, üniversiteye hazırlık dershane Matematik ders konuları, özel test ve cevap anahtarının “içindekiler” kapak sayfasına “GİZLİ” gizlilik derecesi vererek, hazırladıkları kumpas yazı şablonunu CD 5 içinde unutmuştur ( Kls 10. S.144):

CD5 içinde bulunan ve dava dosyasının 10.Klasör 144. Sayfasında yer alan “GİZLİ” Gizlilik dereceli “İÇİNDEKİLER” başlıklı 1 sayfa belgede; Trigonometri, Karmaşık Sayılar, Logaritma, Permütasyon-Kombinasyon ve Binom açılımı, Olasılık (ihtimal) hesapları, Özel Testler, Cevap anahtarı alt başlıkların bulunduğu görülmekte olup,  belgenin üniversiteye hazırlık kurslarında yer alan matematik dersi içeriğine sahip olduğu anlaşılmaktadır. CD5 içinde yer alan bu belgeyi savcı Bilgili, BÇG belgesi olarak dava dosyasına koymuştur. Bu belgenin FETÖ dershaneleri olan FEM dershanelerinde sahte BÇG belgesi hazırlamak üzere “GİZLİ” gizlilik derecesi verilerek şablon olarak kullanıldığı, ancak kumpasçının bu şablonu silmeyi unutarak CD5 içine kaydettiği anlaşılmaktadır. CD5 İÇİNDE UNUTULAN BU BELGE FETÖ-BİLGİLİ KUMPASININ AYAK İZİDİR.

10.ek klasör “144” ile numaralandırmış bu belgenin üzerindeki “GİZLİ” ibaresinin font, karakter ve baskı izi olarak önünde ve arka sırasında bulunan diğer sözde BÇG belgelerinin de üzerindeki  “GİZLİ” ibaresi  ile birebir aynı olduğu, belge içerik yazı fontlarının da aynı olduğu, diğer belgelerinde bu şablon üzerinden üretildiği açıkça görülmektedir.  “143” ve “145” ile numaralı bir ön ve bir arkada bulunan belge kapakları örnek olarak aşağıdadır; 

6. Dava dosyasının 32. Klasöründe 152 ile numaralanmış belgede; Cumartesi ve Pazar günlerine ayrılmış iki ekibe ait isim listesinin bulunduğu görülmektedir. Bu isimlerin Ankara Emniyet Müdürlüğünde görevli emniyet mensupları olduğu, bir kısmının FETÖ/PDY, Kozmik Büro, Ergenekon soruşturmasında görevi kötüye kullanma davalarında yargılanmakta olduğu ve OHAL Kararnamesiyle meslekten atıldığı anlaşılmıştır;

İLYAS VARLI,  HÜSEYİN TAŞYAPAR VE SİNAN YILDIZ:   İddianame savcısı Mustafa Bilgili’nin de tutuklu olarak bulunduğu 121 Kişinin yargılandığı “Kozmik Odada Kumpas” davasının sanıklarından olduğu, yargılamalarına devam edildiği,

NİZAMETTİN TUNCER: Ergenekon soruşturması kapsamında İşçi Partisi’nde (İP) yapılan aramalar sırasında görevi kötüye kullandıkları iddiasıyla Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi’nde görevli 10 polisin sanık olduğu davada yargılanmakta olduğu,

ERŞİN ŞENYER: 2016 OHAL kararnamesi ile FETÖ üyesi olduğu gerekçesiyle Emniyet Mensupları listesinde 302685 sicil numarası ile 6127. sırada meslekten çıkarıldığı anlaşılmıştır.

Savcı Bilgili’nin bu FETÖ üyeleriyle birlikte, 28 Şubat kumpas davasını yürüttüğü ve bu örgüt listesini dava dosyasına SEHVEN karıştırarak dahil ettiği anlaşılmaktadır.

7. 27 Mayıs 1997 tarihli “Batı Eylem Planı”nın kapak sayfasındaki “KONU” ve “EKİ” hanesindeki bilgiler ile  “EK” Belgenin Başlığı uyuşmamaktadır: 

Resmi Evrakların kapak sayfasında, evrakın konusu “Konu”  ilişik ek belge ise  “EKİ :”  hanesinde tanımlanır ve bu tanım EK belgenin üzerinde de aynen yer alır.  Ancak; CD5 de yer alan ve Gnkur Personel Başkanlığına adresli  “Batı Eylem Planı” (Kls.3.syf 161-180) (8.Kls.S:189-208) Kapak sayfasında; “Konu” ve “Eki” ; “BATI EYLEM PLANI” yazılmış olmasına rağmen,  EK-A belgenin başlığında “BATI ÇALIŞMA GRUBU EYLEM PLANI” yazılıdır. “Batı Eylem Planı” ile “Batı Çalışma Grubu Eylem Planı” anlam ve içerik olarak çok farklı tanımlardır. Bu sözde planın ek belgesi incelendiğinde,  icra makamlarının BÇG nin çok dışında TSK nın tamamını kapsadığı görülmektedir. Bu nedenle, Ek belgede yer alan planın sadece BÇG ye ait bir plan olması ve BÇG ye ait bir plan olduğunu gösterir şekilde “Batı Çalışma Grubu Eylem Planı” yazması planın içerik ve tabiatına ayıkırıdır.  Ek belgenin, BÇG ile ilişkisini göstermek üzere “Batı Çalışma Grubu Eylem Planı” başlığı ile sahte olarak hazırlandığı anlaşılmaktadır. Ayrıca, imha tutanaklarında da, 27 Mayıs 1997 tarihli belge “Batı Eylem Planı” adı ile tanımlıdır. “Batı Çalışma Grubu Eylem Planı” ifadesi hiçbir belgede yer almamıştır (Bkz. 131.Kls. 198. syf).

8. 27 Mayıs 1997 sözde Batı Eylem Planı MGK Genel Sekreterline “BİLGİ” olarak gönderildiği halde, planda 32 faaliyet içerisinden MGK Genel Sekreterliğine 26 adet icra görevi verilmektedir. Bu husus ne hiyerarşik bağlantı ne de evrak mevzuatı açısından mümkün değildir. Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği doğrudan Başbakanlığa bağlı Genelkurmay’la emir komuta ilişkisi olmayan bir kurumdur.

9. “EVRAK KAYIT FORMU” başlıklı 7 sayfadan oluşan belgede (G.K.s….), “Günlük Sıra Numarası”, “Daire Genel Evrak Senet Numarası” ve evrakın kaç sayfadan oluştuğunu gösteren “Ekler” sütunu silinmiştir. Bu durum söz konusu belgelerin orijinal resmi belge olmadığını, üzerinde tahrifat yapıldığını göstermektedir.  “Daire Genel Evrak Senet Numarası” sütununun silinmiş olmasının; Kayıtlı gerçek evrak senet numarası verilen belgeler ile mukayese edildiğinde sahteliğin gizlenebilmesi, “Ekler” sütununun silinmiş olmasının; Gerçek belgeler ile CD5 içine monte edilen sahte belgelerin sayfa adedi farklılığının gizlenebilmesi “Günlük Sıra Numarası”nın silinmiş olmasının; Araya monte edilecek belge isimlerinin gizlenebilmesi amacına yönelik olduğu anlaşılmaktadır. Ancak mahkeme bu tahrifatı gerekçeli kararında belirtmemiş, üzerinde tahrifat yapıldığı görülen ve “BÇG” ibaresi bulunmayan  “EVAK KAYIT FORMU”nu  “BÇG EVRAK KAYIT FORMU” şeklinde belge hilafına adlandırarak yan delil olarak kararına dayanak almıştır. Belge, Gnkur Başkanlığı bilgisayarlarından olduğu gibi alınmış ve tahrif edilmemiş olsa idi, sayılan üç sütün bilginin de belgelerde yer alması gerekirdi. 

Belgeden;  Tarih sırasının akışında, biri gün sonra gelen evrakın bir gün önce kaydedildiği gözükmektedir;  19.06.98 tarihli evrak 18.06.98 tarihli evraktan önce, 23.06.98 tarihli evrak 22.06.98 tarihli evraktan önce kaydedilmiştir. Yani evrak henüz gelmeden kaydı yapılmıştır.

10. Jandarma Genel K.lığının imha tutanağında tahrifat mevcuttur (G.K. s.2984, (131.klasör S:259) Tutanakta iki adet 81. Evrak satır numarası vardır.

06.05.1997 tarihli “Batı Harekat Konseptinin”  Genelkurmay Başkanlığından soruşturma dosyasına gönderilen Jandarma Genel Komutanlığı Harekat Başkanlığına ait 180 sayfadan oluşan imha edilen arşiv malzeme envanterinin 8. sayfasında 81.sırasında yer aldığı yazılıdır Tutanağın 8.sayfasına kadar “Evrak Sıra Numarasının” 1 den başlamak üzere 81.satıra kadar düzenli artarak çoğalırken, 81.den sonra 38, 39 ve 40’düştüğü, 40 dan sonra ise evrak satır numarasının tekrar 80,81,82 şeklinde düzenli artarak devam ettiği görülmektedir. Bu nedenle 8. Sayfada iki adet 81. evrak satır numarası bulunmaktadır.  Bu durum imha tutanağının tahrif edildiğini ve  06.05.1997 tarihli “Batı Harekat Konsepti”nin monte edildiğini göstermektedir.

11. Mart 1998 tarih ve “MGK TOPLANTISI” konulu belge nüshalarının “DAĞITIM” “Gereği” kısmı birbirinden farklıdır. Aynı adrese gönderilen ancak dağıtım kısmı farklı ikişer nüshaları vardır. (10. Kls. syf. 203-207) (5 adet belge)

  1. 203. sayfada yer alan belgenin “Dosya” nüshasında; “Dağıtım” “Gereği” kısmında MGK Genel Sekreterliğine adresli değildir. Ancak,  206. sayfada yer alan Jandarma Genel Komutanlığına gönderilen nüshada “MGK Genel Sekreterliği” ne adresli gözükmektedir.
  2. Belgenin “Dosya” nüshasında;  “Koordine” imzası hanesinde Gnkur Hrk.Bşk.V.Tümg.K.KARABAYın soyadı KARABAYIR şeklinde yanlış yazılmıştır.  Koordine kısmını imzalayan Tümgeneralin kendi soyadının yanlış yazıldığını ve evrakı imzalayan diğer 3 imza sahibinin de bunu fark etmemesi mümkün değildir.
  3. MGK Genel Sekreterliğine adresli aynı içerikli iki adet belge vardır.  204. sayfada yer alan belgede; MGK Genel Sekreterliğine hitaben yazıldığı halde “Gereği” hanesinde “MGK Genel Sekreterliği adresli değildir.  205. Sayfada yer alan aynı belgede ise  “Gereği” hanesinde Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği” yer almaktadır.   Aynı adrese aynı evraktan “Gereği” kısmı farklı 2 adet gönderilmiş olması mümkün değildir.
  4. Jandarma Genel K.lığına adresli aynı içerikli iki adet belge vardır.   206. sayfada yer alan belgede; “Gereği” hanesinde “MGK Genel Sekreterliği” adresi yazılı olmadığı halde 207. Sayfada yer alan aynı belgede;  “Gereği” hanesinde “Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği” yer almaktadır.   Aynı adrese aynı evraktan dağıtım haneleri farklı 2 adet gönderilmiş olması mümkün değildir.  
  5. Dosya nüshası (syf 203) ve Jandarma Genel Komutanlığına adreslenen  (syf 206 ve 207). nüshaların 1. Maddesinde; Mart ayı Milli Güvenlik Kurulu toplantısı  yazılı iken, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliğine adreslenen nüshalarının 1.maddesinde; “Mart ayı MGK toplantısı”  yazılıdır

Bu evraka ait nüshalarda bariz farklılıkların, sahte belge düzenleyen şebeke tarafından yapıldığı açıkça anlaşılmaktadır.

12. Genelkurmay Başkanlığı İnönü Salonunda 7 Nisan 1997 tarihinde yapıldığı ve toplantının orijinal konuşmalarını içerdiği iddia edilen toplantı tutanağında; TSK’nın hiçbir mevzuatında ve NATO dokümanların da yer almayan, hiçbir anlam ifade etmeyen TAARRUZİ  Psikolojik Harekat Yapılmalıdırifadesi yer almaktadır. General/Amiral seviyesinde yapılan bir toplantıda bu ifadenin söylenmiş olması mümkün değildir.

13. 7 Nisan 1997 tarihli CD 5 içinde yer alan toplantı tutanağı resmi belge formatında değildir; Genelkurmay Başkanlığında toplantılar; MY 75-1/A EK-R’ye göre düzenlenir, koordine ve idare edilir. Bu toplantı tutanağın da aynı dokümanın “M” ekine göre hazırlanması gerekir. Sözde tutanağın 75’e 1 ek M’si ne uygun hazırlanmadığı açıktır.  Toplantı tutanağı olduğu iddia edilen belgede yönergeye göre bulunması gereken; toplantıyı düzenleyen J Başkanlığı, toplantının konusu, gündem maddeleri karar ve netice, toplantıya katılanların imza bloğu ve imzaları yoktur.

Toplantı tarihi yönergeye göre format içinde yer alır. Tutanakta sağ üst köşeye “07 Nisan 1997” şeklinde arkadaşına mektup yazar gibi yazılmıştır. MY 75-1/A ya göre belgelerde tarih  “07” şeklinde yazılmaz. “07” sadece mesajlarda kullanılır. Evrak ve tutanaklarda tarih “7 Nisan 1997” şeklindedir. Tutanak mevzuata göre bir başyazı ekinde toplantıya katılan makamlara gönderilir. Toplantı tutanağının her sayfanın üst kenarına toplantıyı düzenleyen Başkanlığın şu tarih ve sayılı yazısına EK-A şu toplantı tutanağı şeklinde yazılır. Amaç, baş emirden ayrıldığında neye ait olduğunun bilinmesidir. Ayrıca,  tutanağa göre toplantı saat 15’te yapılmış. Genelkurmay 2. başkanı Çevir Bir saat 16’da da Ayseli Göksoy’u makamında kabul etmiş ve toplantı 1 saat sürmüştür. Toplantıda. 27 kişi ki bazıları 2 kere konuşmuş 128 başlık altında görüş bildirmiştir. 1 saatte 128 başlık altında görüş bildirmek mümkün değildir. Savcılık ve mahkeme bu tutanağın gerçek olduğuna dair hiçbir kanıt ortaya koyamamıştır. Savcılık iddiasını ispat edememiştir.

14. CD5 içinde yer alan  (8.Kls. s.208)  Gnkur Personel Başkanlığına gönderilmiş 27 Mayıs 1997 “ Batı Eylem Planı”  ile Muharrem Köse imzalı 14 Mart 2012 tarihli evrak (K.1.s.235) Ek’inde savcılığa verilen, Gnkur Adli Müşavirliğine gönderilmiş 27 Mayıs 1997 tarihli “ Batı Eylem Planı” nın (K.1s.234);  Hiçbir resmi evrakta görülmesi mümkün olamayacak şekilde, üzerinde bulunan ıslak imzalar (kapak ve eki)(K.1s.215, K.8s.189), el yazısı evrak ara numarası, el yazısı tarihinin (yazı ve imza) karakteristiği ve evraktaki yeri BİREBİR AYNIDIR.  Bu üretilmiş belge hem “27 Mayıs 1997 “Batı Eylem Planı”nın  hem de ilgi’sinde atıf yapılan 6 Mayıs 1997 “Batı Harekatı Konsepti”nin gerçek olmadığını, dava dosyasında bulunan ve hükme esas alınan sözde belgelerin FETÖ zanlısı Muharrem Köse ve bu örgüt tarafından üretildiğinin açık delilidir.  Ancak mahkeme, bu belgeyi gizlemiş, gerekçeli kararında değerlendirmemiştir.

15. 11.2016 tarihli Gnkur Başkanlığının yazısının EK-A sın da gönderilen, fihristte yer alan “27 Mayıs 1997 tarihli Batı Eylem Planı” nın Gnkur 2.Kademe Arşivine hiçbir zaman teslim edilmediği, 27 Mayıs 1997 tarihli Batı Eylem Planı” nın birimine iade edildiğini gösteren sözde “DOSYA FİHRİSTİ” nin 3473 S.K ve TSK. Arşiv Yönergesi esaslarına aykırı olduğu, sonradan hazırlandığı, üzerinde birbirini tutmayan imzaların olduğu,  iade tarihinin yazılı olmadığı, mevzuata göre arşivden birime evrak iadesinin mümkün olmadığı, fihristlerin 2.kademe arşivde hiçbir bilgiye rastlanılmadığı belirtilmesine rağmen “aslı gibidir” onayının Genel Evrak Arşiv Şube Müdürü Vekili Mu.Yzb Mikail Çerit tarafından yapıldığı, bütün bu nedenlerle  fihristin  uydurma olduğu, FETÖ zanlısı Muharrem Köse iltisakı ile sonradan tanzim edildiği ve savcılığa gönderildiği açıktır.

16. Gerekçeli karar 3011 de sözü edilen, 6 Mayıs 1997 “Batı Harekatı Konsepti” ve 27 Mayıs 1997 “Batı Eylem Planı” nın 03.2010 tarihinde imha edildiği gösterir Hv.K.K.lığının sözde imha tutanağındaki (Kls.250. s.870) Evrakın Sıra No, Çıkaran Makam, Evrak Tarihi, Desimal Numarası ve Konusunun sözde belgelerle uyuştuğunu ifade edilerek karara dayanak alınmasına rağmen, imha edilen belgelerin sayfa sayısının  tutanakta yer almadığı belirtilmemiştir.   CD-5 de yer alan sözde belgeler ile tutanakta yer alan belgelerin aynı olmadığı anlaşılmaktadır. İmha tutanağı;  Ütgm Nazlığül Daşdanoğlu’nun baskı ve iftira ile intiharına sebep olan, 15 Temmuz kalkışmasına katılarak FETÖ üyesi olduğunu itiraf eden Hava İstihbarat Kurmay Albay Emin Mert tarafından 2010 yılında yürürlükte bulunan MY 71-1 (B) Arşiv Yönergesine aykırı ve sahte olarak düzenlenmiş, tutanakta bulunmaması gereken “açıklama” kısmı eklenen uydurma belgedir.  Evrakların İmhasının MY 75-1 (A) Karargah Hizmetleri Yönergesi esaslarına göre yapıldığı ifade edilmektedir. Oysa ki evrak imhaları 2010 yılında MY 71-1 (B)  Arşiv Yönergesi esaslarına göre yapmaktadır. Mahkeme bu uydurma imha tutanağını  dayanak almıştır. 

17. Olmayan evrakın imhasının da mümkün olmadığını belirten mahkeme, Deniz Kuvvetleri K.lığıın imha tutanakları (Kls.250 s. 176-244) ile Kara Kuvvetleri K.lığının imha tutanaklarında (Kls. 250 s. 830-868) sözde Kuvvet Komutanlıklarına dağıtımı yapılarak icra edildiği ileri sürülen 6 Mayıs 1997 tarihli “Batı Harekatı Konsepti” ile 27 Mayıs 1997 tarihli “Batı Eylem Planın”nın imhasının bulunmadığını, dolayısıyla bu belgelerin var olmadığını gizlemiş ve  gerekçeli kararda   belirtmemiştir.

18. FETÖ zanlıları Muharrem Köse ve savcı Mustafa Bilgili, sözde 7 Nisan 1997 tarihli Gnkur Genel Sekreterliği Tarihçesi ve toplantı tutanağının fotokopisini evrak ekinde savcılığa gönderdiği tarih olan 30 Ocak 2013 de, Bilgili’nin adliyedeki odasında gizlice buluşmuştur.

Yetkisi ve görevi olmadığı halde, dava sürecinde Muharrem Köse’nin evrakın tarihi olan 30 Ocak 2013 Çarşamba günü, Savcı Mustafa Bilgili ile adliyedeki odasında sivil kıyafetli olarak gizlice buluştuğu, üzerinde Gnkur anteti olan evrakların bulunduğu klasör üzerinde görüşme yaptıkları anda Köse ile devre arkadaşı olan ve 2. Casusluk Davası’ olarak bilinen davada müşteki olarak ifade vermeye gelen bir asker ziyaretçinin aniden odaya girmesi üzerine şaşırıp tedirgin oldukları haberi medyaya da yansımıştır.

Haberde; “HSYK’nın kozmik oda soruşturması nedeniyle tanık olarak ifade veren Milli Savunma Bakanlığı eski Askeri Adalet Müfettişi Hâkim Albay Tezer Türkay Güven ifadesinde şunları anlattı:“Hatırladığım kadarıyla verdiğim ifade tarihi 30 Ocak 2013 sabah saatleriydi. İfademi vermeden evvel ‘Kozmik Oda’ soruşturması sırasında tanıdığım Cumhuriyet Savcısı Mustafa Bilgili’nin odasının, ifade vereceğim Cumhuriyet savcısının odasının yakınında bulunduğunu fark edince sadece tanışıklığımıza istinaden ‘merhaba’ demek için Mustafa Bilgili’nin odasına gittim. Kapıyı açtığım anda Genelkurmay Adli Müşaviri Muharrem Köse’nin sivil kıyafetle odada oturduğunu ve Mustafa Bilgili ile sohbet ettiklerini(konuştuklarını) gördüm. Kendisini görünce her ikisi de ayağa kalktı. Mustafa Bilgili masasının başından hızlı bir hareketle ve telaşlı bir şekilde odanın ortasına kadar geldi. Ortada elimi sıktı, halimi hatırımı, çay içip içmeyeceğimi sordu. Ben de geliş maksadımı izah ederek ‘merhaba’ dedim. Fazla zamanlarını almak istemediğimi, ifademin alınacağını, o maksatla geldiğimi söyledim.

Bu sırada Genelkurmay Adli Müşaviri Muharrem Köse’nin oldukça şaşırmış vetedirgin olduğunu fark ettim. Normalde bir meslektaşı ve devre arkadaşı olarak birbirimizi iş ortamından gayet yakın bir şekilde tanıyorduk. Karşılaştığımızda ise bu yakınlığı hissedemedim. Hatta yüzünde belli bir oranda rahatsızlık olduğunu dahi fark ettim. Daha fazla rahatsızlık vermemek için izinlerini alarak oturmadan odadan çıktım. Çıktıktan sonra açıkçası her ikisinin bu şekilde görüşmesini garipsedim.

Ne maksatla görüştüklerini bilmiyorum. Ancak Mustafa Bilgili’nin masasından hızlı bir şekilde ayrılmadan önce gördüğüm kadarıyla masa üzerinde bir-iki klasör belge açıktı. Masa üzerinde Genelkurmay Başkanlığına ait antetli broşür/küçük kitapçık tarzı bazı evraklar vardı. Hatta bir tanesini odaya girdiğim sırada Mustafa Bilgili’nin elinde yarısı açık vaziyette tuttuğunu fark ettim. Bu görüntüden hareketle ellerindeki belgeler ile ilgili bir görüşme yaptıklarını değerlendiriyorum.”